El Chino Perico ve Villa Urquiza Stili
Günlüğümüzde “Villa Urquzia” dans stilinin hayatta kalan son temsilcisi gibi kabul edilen milonguero “El Chino Perico”yu (Ricardo Ponce, 1941 – … ) ve Villa Urquiza stilini kendisi ile 11 Ağustos 2018 tarihinde yapılan mülakat üzerinden anlamaya çalışacağız.
Milonguero bir sosyal dansçıdır. Maestro’dan farkı, geçimini başka bir şeyden sağlayıp, sosyal dansçı olarak milongalara abone olmasında, Tangoyu performans sanatı olarak değil, yaşam tarzı olarak algılamasındadır. Ders verebilir, vermeyebilir de, ama Tango onun için mesleğe dönüşmez, yaşamın kendisidir. Maestrolar da Tangoyu milonguerolardan öğrenmeye çalışırlar. Çünkü Tango’nun şeklinden şemalinden daha önemli bir şeye, “ruhuna” sahiplerdir.
“Villa Urquiza” Buenos Aires’in içinde işyerlerinden çok yerleşim yeri olan sakin ve bakımlı parkları ile de bilenen bir semtin adı. Milongalara ev sahipliği yapan Sunderland ve Sin Rumbo gibi ünlü bazı kulüpler de bu semtte bulunuyor.
Linkini gönderdiğim konuşmasından aktarıyorum.
1941’de Arjantin’de San Luis eyaletinin Villa Mercedes şehrinde doğan Chino 7’si erkek, 11 kardeşin 9. Suydu. 5 Yaşındayken Buenos Aires’e taşınırlar. Buenos Aires’in (Portenos) yerlileri diğer şehirlerden gelenleri haraca bağlamaktadır, doğal olarak onlar da yerleşmek ve yaşamak için haraç verirler. Renkleri koyu olduğu için Buenos Aires’ten olmadıkları hemen anlaşılmaktadır. Kardeşler birbirleri ile dans ederek Tango’yu daha çok küçük yaşlarda evde geliştirirler.
14-15 Yaşlarında Pugliese orkestrasını, Jorge Vidal’i ve Alberto Moran’ı canlı dinler ve ilk milongaya gittiği gece Villa Urquiza’ stilinin abisi “El Turco” Jose’yi ve stilin öncüsü, hatta kurucusu Luis “Milonguita” Lemos’u izler. Tangoda El Turco favorisidir.
Viento Norte diye yeni bir yer açılır, El Turco Jose de oraya gitmektedir ve Chino da davet alır, ancak öne doğru eğilerek dans etmektedir ve bu yüzden az kalsın dışarı atılacaktır. Sırtına tahta bağlayarak dik durmayı öğrenmek zorunda kalır.
18 yaşına geldiğinde milongalara düzenli olarak gitmeye başlar ve ilk olarak Angel D’Agostino Orkestrası, Angel Vargas vokalinde dans etmeye başlar.
Tango’nun yasak olduğu günlerde de polisten ve askerden gizlice dans edecek yerler bulurlar ve dans etmeyi bırakmazlar. Bu yüzden de gençlerin dans etmelerine çok değer verir. Pablo Veron, Misse kardeşler, Zotto kardeşler gibi maestroların da dansını takip eder ve onlara deyim yerindeyse abilik eder, davranışlarında bir uygunsuzluk görürse – muhtemelen drugs deneyenleri kastediyor – uyarır, selamı kesmekle tehdit eder, kullanmayacaklarına dair söz vermelerini ister ve sonra da annelerine sorar, takip eder.
Dansçıların, kadının da erkeğin de kendi akslarında durmalarını, çatı biçiminde birbirlerine eğilmemeleri, yaslanmamaları gerektiğini söyler. Birçok figür denenmesini, ganchoları gereksiz buluyor. Kadının elinin erkeğin kolu üzerinde olması, erkeğin sırtına kadar uzamaması gerektiğini (Bunu da Geraldine’in (Rojas) çıkardığını), bu şekilde rahat hareket edemeyeceklerini, bu yüzden kavga bile çıkabileceğini söylüyor.
Kendisi de gençliğinde çok kavgaya karışmış. Kavgalar gruplar arasında veya grupların liderleri arasında olabiliyormuş. Biri yere düşerse ayağa kalkması için beklemek adettenmiş. Ama şimdilerde biri yere düşerse diğerleri vurmaya devam ediyor diyor.
Villa Urquiza dışında Fantasia Tango (Sahne tangosu) ve Orillero stillerini de denemiş. Orillero şehrin dış kesimlerinde yapılırmış, San Telmo gibi. Tito Luciardo Orillero tarzında dans edermiş. Cachafaz stili de varmış; erkek topuğu ile kadına arkasından dokurmuş. Salon stili ritmik ve şıkmış, az sayıda adımlar varmış. Salon dansı yapıldığında Juan D’Arienzo asla çalınmazmış, Fresedo, Di Sarli, Pugliese gibi yavaş çalan orkestralar tercih edilirmiş.
Beş yıl kadar Milonga organizasyonu da yapmış. Organizasyon yapmayı geminin kaptanı olmak gibi tarif ediyor. İnsanları masasına davet edebiliyor, istediği herkesle dans edebiliyor, ama öte yandan çok da sorumluluk gerektiriyor. Bu beş yıl boyunca insanlar ondan hep çalmışlar. Sunderland Club’da (Villa Urquiza semtinde) düzenliyormuş milongaları. 300-400 kişi geliyormuş.
Aşağıda 2011 yılında Sunderland Club’da çekilmiş 17 dakikalık bir milonga videosu bulunuyor. Çift ronda dans ediliyor, çok fazla sayıda masa var ve yaş ortalaması da yüksek görünüyor. El Chino da dansçıların arasında.
Burada da yine aynı yıl – 2011’de – Fabian Peralta ve Lorena Ermocida çiftini Sunderland Club’da izliyoruz. El Chino izleyiciler arasında oturuyor, orası onun hep oturduğu köşe. Francisco Canaro orkestrası ve Roberto Maida vokali ile 1937’de kaydedilen “Invierno”da dans ediyorlar.
Tangoyu gösteri konusu olarak görmüyor, bu yüzden alçak gönüllülük gerektiriyor. Ben de herkes gibi dans zemininde dans eden bir insanım, arkadaşlarım gittiği için ben de gidiyorum milongalara diyor.
Evlendikten sonra milongalara çok seyrek gidebilmiş. Gençlere geç evlenmelerini ve gençliklerini yaşamalarını önerirmiş. Evlenip çocuk çoluğa karışınca zaman çok hızlı geçecek ve birden kendilerini yaşlanmış bulacaklar diyor. Gençliğinde kız arkadaşlarını milonga ortamından seçmezmiş. Dans edemeyen kızlarla çıkarmış ve onlara dans etmeyi öğretmezmiş. İnsanların kendisi hakkında bilgi sahibi olmalarını istemezler, dans ettiğini de gizli tutarmış. Şimdi çocukları da dans etmiyormuş.
Kız kardeşi ile bir defa dansa gitmişler. Arkadaşlarına kardeşini göstermiş, ama rengi koyu olduğu için (Negrito) dezavantajlıymış, oysa Juan Carlos Copes’in ekibinde dans etmiş. El Chino’nun teşvik etmesi ile arkadaşlarının hepsi kardeşi ile dans etmiş ve Perico’nun kardeşi olarak tanınır olmuş.
Eğer bir erkek kız arkadaşı ile tartışırsa erkeğin arkadaşları o kızla dans etmezmiş. Şimdi tam tersi diyor. Milongalarda düzeni korumakla görevli iki kişi bulunurmuş.
Yurtdışına gitmeyi ve dans etmeyi hiç istememiş. Juan Carlos Copes’in sahne dansını çıkardığını ve bundan hoşlanmadığını söylüyor. Aşağıda Juan Carlos Copes’i Maria Nieves ile 1974 yılında çekilen “Esta es mi Argentina” filminde Anibal Toilo’nun 1952 kayıtlı “Quejas de Bandoneon”unda dans ederken izliyoruz. Caminito’yu da besteleyen Juan de Dios Filiberto’nun bestesi. Hatırlarsanız 2019’da Caminito’nun kuruluş yıldönümünde sevgili maestromuz Mehmet Sinan Özdemir’in koreografisinde aynı parçada 4 çift dans etmiştik, bizimki 1944 kaydıydı.
Kadınların yumuşak ve dansta lead edilebilir olmalarını tercih edermiş, ama çoğunluğun tutuşu sertmiş. Erkeğin tamamen lead ettiği tek yer tango diyor. Kadınların hızı sevdiklerini, bunun yanlış olduğunu söylüyor.
Şıklık ceketten başlar diyor. Ceketin tüm düğmeleri iliklenmezmiş. Ceketini iliklediğinde üstünde kırışıklık olmaması gerekliymiş. 15 kadar ceketi ve 120’den fazla pantolonu varmış.
Müziğe göre dans ederim, dans ederken de sözleri dinlerim diyor. Yere sağlam basmak gerektiğini, göstere göstere önce topuğu basmanın yanlış olduğunu, ayağını yumuşakça basmak gerektiğini söylüyor. Milongalarda hiç tanımadıklarıyla da, dans etmeyi bilmeyenlerle de dans eder ve özellikle yalnız otururken sıkılan birini gördüğünde buna üzülürmüş.
Favori tangosu “San Jose de Flores”, Pugliese’nin, Moran söylüyor, Ricardo Tanturi versiyonu da var. Favori orkestrası Miguel Calo, solisti Roberto Goyeneche, söz yazarı Homero Manzi. İdolü kardeşi Nico, favori arkadaşı Juan. İkinci grade’den sonra okuldan atmışlar okumamış.
Osvaldo Pugliese Orkestrası’nın Alberto Moran vokali ile 1953’te kaydettiği San Jose de Flores’i dinliyoruz.
Tangoda maestro olmaz, ne öğrendiysen onu anlatırsın, sertifikası olmaz bunun diyor. Ben Chino’yum maestro değilim, herkesle eşitim diyor. Davet edildiği ülkelere gitmemiş, uçmaktan korktuğu ve başka dil bilmediği için. Arjantin’de düzeni var ve kendini güvende hissediyor. Orkestraların güçlü çalmaları gerektiğini, günümüzdeyse müziği ezberlediklerini söylüyor. Dansta da böyle adımları ezberlemenin doğru olmadığını, gerçek dansçının sahneye çıktığında ne yapacağını önceden bilmediğini, sadece dans ettiğini, sergileme amacı olmadığını, gösterme amacı ile önceden prova yapmayacağını, doğaçlama dans edeceğini söylüyor. Tangonun tüm dünyaya yayılmasının iyi olduğunu ama Buenos Aires’te 47 milonganın kapatıldığını, kimi merdiven altı milongaların yangın çıkışı bile yokken açık olduğunu, ama yangın söndürücüsü olmadığı için kapatılanların olduğunu söylüyor. El Chino’nun söylediklerinden:
“Milonga’ya giderken iyi giyinmek zorundaydınız, bugünkü gibi değildi. Hatta açık renkli takım veya çizgili gömlek giymişseniz salondan içeriye almazlardı”
“Kıyafet insanı şık gösterir. Az şey bile yapsa kıyafetinden dolayı dansçı göze daha iyi görünür”
“Çok içtiğimde de kendimi sınırlamayı bildim ve başım dönmeye başladıysa gizlice çekilip eve gittim”
“Orkestayı duyduğunda müziği iyi dinlemeli ve hımlayarak müziğe katılmalısın, böylece ritmi daha iyi hissedersin, daha iyi dans edebilirsin”
“Urquzia Ritim ve Zerafet demektir. Dans etmeden önce yürümeyi öğrenmelisin. Ondan önce de başın yukarıda durmayı öğrenmelisin. Müziğimizin saygıyı hak ettiğini ve keyifle dans etmeye uygun olduğunu göstermelisin. Danstaki en önemli şey budur.”
Angel D’Agostino Orkestrası ve Julian Centeya vokali ile 1955’te kaydedilen Cafe Dominguez’de El Chino Perico’nun Siviana Damiani ile 2003’te Sunderland Club’daki performansları.
“Her orkestranın ritmi ve müziği ayrıdır. Milonguerolar genellikle D’Arienzo’da dans etmezler, ederlerse de yarı hızında dans ederler. Tango yavaş dans edilmelidir, bölümlerden oluşur ve aralarda duraklar gerekir. ”
2013’te Villa Urquiza’nın en önemli milonga mekanlarından Sin Rumbo’da El Chino Perico ile Paola Tacchetti’yi Francisco Canaro’nun Roberto Maida vokali eşliğinde 1935’te kaydettiği Poema’sında izliyoruz.
“Giro yapmak için dengeli olmak gerekir”
“Tango 2 dakika içinde dans edilen bir hayattır. Her insana, her erkeğe, her kadına, her çocuğa dokunur.”
“Tango yaşam gibidir, çünkü ben onu yaşadım. Tango bana sahip olduğum her şeyi verdi. Çalmadan, talep etmeden.”
“Dans etmeye gidin, çok içmeyin, sınırınız olsun.”
“Tango insanları bir araya getirir, birleştiricidir.”
Görüşmek dileğiyle,
Aren Leon